Bahsedilen durumlar zekayla değil, doğal tepkileriyle alakalı.(Yetkini kastetmemiştim konunun ta kendisinden bahsediyorum) Hala hayvanlarda zekanın nasıl ölçülebileceğinden kesin olarak emin değiliz fakat bunun zekayla aşırı aşırı ilgili olmadığını söyleyeyim. Düşünüyorlar, doğrudur. Yemin boyutu, hareketi, uzaklığı, tehdit durumu, başarı oranı tahmin edildikten sonra ona saldırıp saldırmamayı seçiyorlar. Muhtemelen bilinçli bir müzakere yok ortada fakat düşüncesiz içgüdülü robotlar olmadıklarına ben de eminim. Çoğu hareketinin temeli içgüdü ama detaylarında kendi kararlarını verebiliyorlar. Bir tarantulanın karakteri ötekinden farklı olabiliyorsa, biri aşırı agresif öteki çok korkak olabiliyorsa bunun tamamen içgüdülerle ilgili olduğunu düşünmem. Muhtemelen her bedenin durumlara özgü hormon üretimi farklı olup tepkileri de aynı şekilde değişiyor. Belki geldiği bölgede yaşadığı yakınsak evrimle alakalıdır. Hormonları da içgüdü sayacaksanız insanlar da çook büyük oranda içgüdüyle hareket ediyor demek oluyor. Yemek yememiz içgüdü, yemeği sevmemiz hormon. Aşık olmamış hormon, çiftleşmemiz içgüdü. Nefes almak içgüdü, hıçkırmak refleks. Dediğim gibi, neyi zeka sayıp neyi saymamalıyız hala kesin olarak bilmiyoruz. Düşüncelerim bu şekilde.